Friedrich Nietzsche bir defasında “Aşıklıkta her zaman bir çılgınlık vardır. Fakat deliliğin de daima bir sebebi vardır,” demişti. Sağlıklı çiftlerin ortak noktası akıl olabilir mi?
İnsanlar çoğu zaman doğru kişiyi bulduğumuzda “deli gibi aşık” olduğumuzu söyler. Fakat her ilişkide aklımıza ihtiyaç duyduğumuz ortada görünüyor. Buna sağlıklı bir ilişki, birbirini anlayan iki kişi veya daha bin başka şey daha diyebilirsiniz. Ama önce şunu söyleyebiliriz ki, dengeyi bulmak mümkündür – en azından uzmanların inandığı şey budur.
Listemizi Katalan psikolog Encarni Muñoz’ın teorilerine dayandırıyoruz. Bu ilişki uzmanı, sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak için ilk yapmamız gereken şeyin kendi kriterlerimizi dinlemektir. Bir ilişkide neye ihtiyacımız var? Birlikte olduğunuz kişi size bunu sağlayabilir mi? Bakalım…
Duygularınız için sorumluluk alın
Sağlıklı çiftleri sağlıklı kılmanın önemli bir faktörü, her bireyin kendi mutluluğu için sorumluluk almasıdır. Diğer kişiye duyduğumuz sevgi, sağlam bir öz saygı ve öz sevgiden gelir. Bunlar ilişkiye katacak değerimiz olduğu fikrini güçlendirir.
Unutmayın, eğer kendinize yeterince değer vermiyorsanız, eşinizi suçlayabilir veya ona aşırı derecede bağımlı olabilirsiniz. Bu yüzden ilişkinin eşit iki kişi arasında olması gerekiyor. Her iki ortak da bir denge bulmalı ve sorumlulukları eşit olarak paylaşabilmelidir.
Dengeyi korumak için iletişim hatlarını açık tutun
Muñoz’a göre, ikinci nokta iletişimin önemi ile ilgilidir. Yukarıda bahsettiğimiz dengeyi kurmak ve korumak için iyi iletişime ihtiyacımız var. Empati ve aktif dinleme etkili iletişimin anahtarıdır.
Her zaman kolay değildir, ancak her zaman diğer kişiye karşı anlayış göstermeye çalışmak önemlidir. Onların bakış açılarını ve neyi yaptıklarını neden anlamalıyız. Katılmasak bile, esnek ve hoşgörülü olmamız gerekiyor. Aynı takımdasınız ve ortak bir hedefiniz var.
İddialı ve samimi olmak
Sağlıklı çiftler asla yalanlara dayanmaz. Bu çok basit bir fikir. Ancak her iki halkın da ilişkide potansiyel anlaşmazlıklar konusunda dürüst olması şarttır. Sizi rahatsız eden bir şey varsa, kırılma noktasına ulaşıncaya kadar içinizde tutmayın.Birlikte olduğunuz insanı ne kadar iyi tanısanız da sürekli ne düşündüklerini bilemezsiniz. Onlar hakkında her şeyi bildiğinizi düşünüyorsanız, tartışmalara ve olumsuz tartışmalara girmek kolaydır.
Bu yüzden, çoğu zaman aynı fikirde olsanız ve birbirinizi iyi tanıyor olsanız bile, kendinizi ifade ettiğinizde net olmaya çalışın. Partnerimizin önünde savunmasız kalmanın yanlış bir tarafı yoktur. Sonuçta bizi seviyorlar.
Sağlıklı çiftlerde güven şarttır
Bu da çok temeldir. Her iki tarafa da güvenmeksizin ortak zemin bulmak son derece zordur. İkinizin de sevildiğini hissettiğiniz, güven ve destekleyici bir ortam yaratmak önemlidir.
Bu tür bir ortam yaratırsanız, diğer kişiye ihtiyaç duyduğunuzda orada olacağına güvenebilirsiniz. Sizi destekleyecek, ilerlemenize yardım edecek ve sizinle birlikte yürüyecektir. Kıskançlığın getirdiği azaptan da kurtulmuş olacaksınız. Sadece bir düşünün: eğer eşiniz sizi seviyorsa ve siz de onu seviyorsanız, korkacak neyiniz var ki?
Şu anda yaşayın ve gerçekçi olun
İlişkideki kişilerden birinin, gelecekte neler olabileceğine veya diğer kişiyi değiştirmeye odaklandığını varsayalım. Ya da yarın daha iyi bir karı veya koca olacaklarını düşünmekle çok fazla zaman harcıyorlar. Bu durumda, ilişkinin çok fazla bir geleceği yoktur. Sağlıklı bir ilişki şu anda ve burada yaşanır.
Gelecekte yaşayamayacağınız gibi geçmişte de yaşayamazsınız. Neredeyse her ilişkinin kendi sorunları vardır. Yine de bir kez bunları aşıp hataları affedince, hepsini bırakın gitsin. Her tartıştığınızda geçmişteki meseleleri gündeme getirmeyin. Bunları bir mermi silahı ya da bir suçlama olarak kullanmayın.
Walter Winchell’in dediği gibi “Ne sizden üstün, ne sizden aşağıda. Daima yanınızda. ”Bu fikir ve tartıştığımız şeyler, sağlıklı çiftlerin ortak yönleridir. Ya da en azından Psikolog Encarni Muñoz’ın inandığı şey bu.
