Bir gazetede şöyle bir ilan çıktı:

“Babam 91 yaşında ve bunak. Annem ise 89 yaşında, o da ancak yardımla işlerini yapabiliyor. Devamlı ilgilenmek ve yardımcı olmak gerekiyor. Benim onlara ayıracak zamanım hiç yok. Bu nedenle onları satmaya karar verdim. 10.000 Euro’yu belirtilen hesaba yatıranlara onları satacağım.”

İlân gazetede çıkınca, toplumun oldukça ilgisini çekti.

İnsanlar günlerce tartıştılar.

Kimi ilânı vereni ayıpladı.

Kimi, devletin konuya el atmasını önerdi.

Kimi, bu davranışın çok günah olduğunu belirtti.

Ama bu parayı yaşlı bir çift için vermeyi kimse göze alamadı.

Anne ve babalarını çok genç yaşta kaybetmiş, genç bir karı- koca ise, evlâtlarının satılığa çıkardığı bu yaşlı çifte sahip çıkmaya karar verdiler.

İstenen 10 000 Euro’ yu belirtilen banka hesabına yatırdılar.

İlânda verilen telefon numarasını arayıp, parayı yatırdıklarını belirterek, yaşlı çifti hemen almak istediklerini söylediler.

Sonra da verilen adrese gittiler.

Geldikleri adreste büyük bir konak vardı.

İlân için geldikleri yerde kendilerini, iyi görünen yaşlı bir adam karşıladı.

Genç çift, kendilerine gülümseyerek ve biraz da merakla bakan yaşlı adama, oraya yaşlı çifti almak için geldiklerini, istenen meblâğın belirtilen bankaya yatırıldığını söylediler.

Genç çifti karşılayan yaşlı adam:

“Hoş geldiniz, bu yaşlıların bir sürü dertleri ve bakım sorunları var. Bütün bunları bildiğiniz halde neden buradasınız? Bana bu yaşlılara neden bu kadar çok para verdiğinizi açıklayabilir misiniz?”

diye sordu.

Genç çift, yanıtladı;

“Çünkü biz her ikimiz de ailemizden erken ayrıldık, genç yaşta onlar olmadan hayata devam ettik ve onları çok özledik. İki küçük çocuğumuz var ve onların büyükanne ve büyükbaba kucağına oturmasını, kucağına oturup hikâyeler dinlemesini, onlarla uyumasını ve oynamasını istiyoruz. Onları yetişkinlere saygı duyacak şekilde yetiştirmek istiyoruz.”

Yaşlı adam evdeki karısına adıyla seslendi, kadının elinde baston vardı ama rahatlıkla hareket ediyor ve iyi niyetli hoş bir tebessümü belli olacak şekilde gülümsüyordu.

Yaşlı adam ve kadın;

“Tamam, sizinle geleceğiz, bu ilândaki yaşlı karı- koca bizi.” dediler.

Genç çift çok şaşırmıştı.

“Ama nasıl olur? İlânda onların muhtaç, düşkün, bakıma ihtiyacı oldukları belirtilmişti?”

Yaşlı çift birbirine bakıp gülümsediler.

Kadın merakla ve şaşkınlık içindeki çifte şu açıklamayı yaptı.

“Biz karı- koca, sevgi ve anlayış içinde yaşadık, çalıştık, para kazandık. Bu köşkü yaptık ama kader bize çocuk vermedi. Bütün sahip olduklarımızı, bazı iyi insanlara bağışlamaya karar verdik ama onları nasıl bulacağımızı bilmiyorduk ve bu ilân fikrini bulduk. Şimdi biz ve paramızın gerçekten emin ellerde olacağı için mutluyuz.”

“Sevgi ve nezaket asla boşuna değildir, çünkü onları alan ve veren için de değerini arttırır.”