Çocuklarımdan hiçbirine bisiklete binmeyi ben öğretmedim. Dördünden birine bile. Yardım ettim, tabi ki. Onlar dengelerini bulmaya çalışırken ve pedalları çevirirken selenin arkasından sıkıca tuttum. Oysa eşim hep, seleyi bırakıp onları özgür bırakan kişi olmuştur. Benimle hiç böyle olmuyordu, ta ki geçen ay en küçük oğlumu destek tekerlekleri olmayan bir bisiklete bindirmeye çalıştığım zamana kadar. Eşim hafta sonu yoktu ve bizim küçük adamın bisiklete binmeye hazır olduğunu hissediyordum, ben de destek tekerleklerini çıkardım ve o bisikletle giderken onu tutmaya başladım. Eşimse eve geldiğinde seleyi sadece birkaç saniyeliğine tuttu ve onu bırakıverdi. İşte, oğlumuz artık bisiklete biniyordu.
Ve ben şunu fark ettim: Bırakıvermek benim için çok zordu. Eğer eşim eve gelmemiş olsaydı, oğlumuzun bisikletle süzülmesini seyretmek yerine ben hala bisikleti tutarak arkasından koşturuyor olacaktım.
Çocuklara zorlandıkları şeyleri nasıl öğreteceğimizi hiç düşündünüz mü? Korkuyla nasıl savaşacaklarını, nasıl cesur olacaklarını ve nasıl zorlukların üstesinden geleceklerini? İşte size başlangıç için birkaç ipucu.
Hayat bir sürü zorlukla dolu. Hatta dopdolu. Yürümeyi öğrenmek çok çetindir. Büyümek çetrefillidir. İyi bir eş olmayı öğrenmek öyle kolay bir iş değildir. Anneliği içine sindirmek zordur. Zor. Zor. Zor. Öyleyse neden zorluklar karşısında ezilmemeleri için çocuklarımızı daha iyi hazırlamıyoruz? Önlerinde duranın ötesindeki doğruları görmeleri için neden onlara birer “göz” vermeye çalışmıyoruz, bilinçli olarak eğitmiyoruz, zorluklarla baş etmeleri için gerekli donanımı onlara sağlamıyoruz?
İşte, zor işler becerebilen ve zorlukların hakkından gelebilen çocuklar yetiştirme konusunda dikkat ettiğim 5 şey:
-
Yenilmelerine izin verin
Gerçekten. Bizim evimiz hayat için bir alıştırma zeminidir. Sizinki de öyle. Çocuklarımızın koşulsuz sevildiği, değerlerinin performansa dayalı olmadığı, güvenle sendeleyip düşebilecekleri ve tekrar ayağa kalkmak için neyin gerekli olduğunu öğrenebilecekleri yerdir. Yara bandı ve buz torbası tedarikçisi bir anne için bunu yapmak zor olabilir. Benim de içimden bütün girintileri-çıkıntıları düzlemek, çocuklarımı başarıya ulaştırmak ve o bisikletin selesinden uzunca bir süre tutmak geliyor. Ama bu onlara uzun vadede faydalı olmuyor!
Acımasız bir iş ortamı ya da lise sınıfı, bu tür hayat derslerini ilk kez öğrenmeleri için hiç de uygun yerler değiller. Çocuklarımıza kasıtlı olarak her şeyi batırabilecekleri, kırıp dökebilecekleri, bunların sonuçlarını ve affetmeyi öğrenebilecekleri ve her ne olursa olsun ayağa kalkıp devam edebilecekleri güvenli bir ortam sağlamalıyız.
-
Onları donanımlı hale getirin
Çocukları zorlandıkları bir anda izlemek, nasıl daha iyi tepki verebileceklerini öğretmek için harika fırsatlar sunar. Geçenlerde kızım, onun için tamamen yeni bir şey olan yüzmede, iki haftalık bir grup dersi aldı. Biraz korkmasına rağmen ilk hafta gayet iyiydi. Korkusunun çoğunu yenmiş ve hafta sonuna doğru oldukça eğlenmeye başlamıştı.
Fakat, uzun bir hafta sonundan sonra yüzme derslerinden tekrar korkmaya başladı ve ikinci hafta gitmek istemedi. Gözyaşları içinde yüzmekten ne kadar nefret ettiğini anlattı. Konunun artık yüzmeyle ilgili olmadığını hemen anladım. Kızımın her yanını korku sarmıştı. Daha birkaç gün önce yüzmekten çok hoşlanan kızım, şimdi bir yalana, korkularına inanıyordu.
Öğrendiğim bir şey varsa o da, her ne kadar başkasına mantık dışı, beklenmedik ya da saçma görünse de, korkunun gerçek olduğudur. Hepimiz başka başka şeylerden korkarız ama korkunun tam ortasındayken, o sizin için gerçek olur. Başkalarının korkularını küçümsemek hiçbir işe yaramaz. Matematiğin çok kolay olduğunu düşünen bir matematik öğretmenimi hatırlıyorum. Ama bu düşünce, matematiğin benim için hiç de kolay olmadığı gerçeğini değiştirmedi. Hem de hiç. Her yüksek matematik notunu ter dökerek aldım. Hiçbir zaman kolay olmadı ama dersi geçmek için gerekli olan temel ilkeleri öğrendim ve hayatımın geri kalanında matematiği kendimden uzak tuttum. (Şaka yapıyorum… kısmen)
Aynı strateji benim ürkmüş yüzücüme de uygulandı. Ona yüzmenin aslında eğlenceli olduğunu ve korkmasına gerek olmadığını söylemek işe yaramayacaktı, ancak korkusunu nasıl yenebileceğini, içini kemiren yalanlarla nasıl savaşabileceğini öğretmek oldukça faydalı oldu.
-
Doğruyu söyleyin
Onlara yeni alışkanlıklar kazandırmaya çalışırken ve bu konuda şikayetler havada uçuşuyorken bazı şeylerin zor olduğunu söylemekten kaçınmayın. Yüzme öğrenmek zordur. Evi derli toplu tutmak zordur. Ama bunun böyle olması, yapmayacağımız anlamına gelmez.
Çocuklar büyüdükçe onlarla hayatın zorlukları hakkında daha çok konuşur olduk, çünkü hiçbir zorluk sihirli bir değnekle kaybolmayacaktı. Babasının işi ve orada zorlandığı şeyler hakkında konuşuruz. Fatura ve vergileri ödemek hakkında konuşuruz, gördüğümüz haksız muamelelerden konuşuruz.
Çocuklarınızla bunları konuşacağınız çokça fırsat var. Zor bir gün geçiriyor gibi görünen huysuz bir kasiyer hakkında konuşun. Baretinin içindeki başı terden ıpıslak olmuş inşaat işçisi hakkında konuşun. Çocuklara gerçeklerden bahsetmek, toz pembe bir dünya resmetmek yerine, bu zorlukların hayatın bir parçası ve kaçamayacağımız şeyler olduğunu anlamalarını sağlamak demektir.
-
Zorlanacakları işler yapmaya alıştırın
Çocuklarınıza kasıtlı olarak, zorlanacakları işler yaptırmayı, sebat etmeyi öğrenmeleri için isteklerini ertelemeye alıştırmayı hiç düşündünüz mü? Çocuklarınızın sadık ve azimli olmalarına yardımcı olmak için bunu düşünebilirsiniz.
Aile olarak meydan okumayı deneyin. Çocuklarınızın konfor alanları dışında da konuşmalar yapmalarına ya da kötü bile hissettirse özür dilemeleri konusunda yardımcı olun. Onlara başkalarına hizmet etmenin ya da kendini feda etmenin ne demek olduğunu gösterin. Bunlar birçok çocuk ya da yetişkin için kendiliğinden ortaya çıkmaz. Bu yolları bilinçli olarak döşeyin, bu konularda alıştırma yapabilecekleri fırsatlar ve yeni ortamlar sağlayın. Sizin de aynı şekilde davrandığınızı gördüklerinden de emin olun.
Elbette zor konuları evde de çalışabilirsiniz. Eğer sizin eviniz de bizimki gibi ise, sizin de eşinizin de kolayca yaptığı ya da siz yaparsanız daha hızlı ve temiz olacak bir sürü ev işiniz vardır. Ancak çocukların ev işlerini yapmalarına izin vermek onları büyütür ve karakterlerini şekillendirir. Onlara kıyafetlerini katlatın, çiçekleri sulatın, mutfağı toplamayı öğretin, merdivenleri yıkatın, camları sildirin. Elbette bu görevler yaşlarına uygun olmalı. Bunların hepsi çaba ve sizin gözetiminizi gerektiriyor ancak çocuklar zor işler yapmanın değerini zamanla öğrenmeye başlayacaklardır.
-
Peşini bırakmayın
Disiplinli olmak gibi, bir işin peşini bırakmamak da kritik bir noktadır ve genellikle bir anne ya da baba için en zor olanıdır. Geçenlerde eşim küçük oğlumun sorumluluk almayı öğrenmesi üzerinde çalışırken, bir sabah işe gitmeden önce bana “Tyler’la dün gece sorumlulukları hakkında konuştuk ve ona yapılması gereken işlerin ben gelmeden önce bitmesi gerektiğini söyledim. Lütfen gün içinde ona hatırlatma yapma,” dedi. Hatırlatma yok. Bunun bir anneyi ne hale getirebileceğini düşünebiliyor musunuz?
9:00: İşler yapılmamıştı.
11:00: İşler yapılmamıştı. Ben de ağzımı sıkı tutmak için sinirden yeni tikler geliştirmiştim. Çok şükür ki, eşim eve geldiğinde işler tamamlanmış ve ben de hiçbir şey hatırlatmamıştım. Tabi bu her zaman böyle işlemeyebilir.
Bu ebeveynlik hali, bu çocuk yetiştirme şekli gerçekten zordur, emek ister.
Bu çocukları deliler gibi seviyoruz ve siz de aynen benim gibiyseniz, onları takıldıkları kancadan kolayca kurtarıvermek eğilimindesinizdir. Ama bu cesur bir ebeveynlik değil. Cesur ebeveynlik, tam da çocuklarımıza öğretmeye çalıştığımız şeyi gerektirir: Sadece elimizdekilere bakarak kararlar almak yerine, akıl süzgecinden geçirdikten sonra karar almayı gerektirir. Ancak o zaman sorumluluk sahibi ve becerikli yetişkinler yetiştirebiliriz.
Çeviri: Ayşegül Sarıoğlu