Bir ebeveyn olarak kullandığımız sözcükler çocukların zihinlerine işleyen bir dil haline gelir.

Sağlıklı bir öz saygıyla, çocuğunuz gelişip serpilir. Anaokulunun artık birinci sınıf yerine geçtiği bu çağda çocuklar erken yaşta akademik beceriler geliştirmeye zorlanıyorlar.

Oysa dünyanın bütün entelektüel becerileri, onları uygulamaya koyacak bir öz güven olmadığında değerini kaybeder. Bu nedenle, bir ebeveyn olarak her şeyden önce sağlıklı bir öz saygı ve öz güven gelişimine öncelik vermeliyiz.

Bunun için öz güven aşılayan sözcükleri kullanmayı seçebiliriz. İşte çocuğunuzun özgüvenini ve öz saygısını artırmak için kullanabileceğiniz 25 ifade:

“Yapabilirsin.”

Bir ebeveyn olarak kullandığımız sözcükler çocukların zihinlerinde işleyen bir dil haline gelir. Çocuklarımızın çok fazla şey yapabileceğini biliriz. Kullandığınız sözcüklerin de bu inançla örtüşmesini sağlayın. Şöyle şeyler söylemekten kaçının, “Bir yerini inciteceksin” ya da “Düşme.” Ses tonumuz ve kullandığımız dil karşı tarafa özgüven iletmelidir.

“Bu cesurcaydı.”

Bazen bazı şeylerin farkına yüksek sesle varmamız gerekir. Bu, onların cesaret gösterdiklerini gördüğümüzü bilmelerine izin vermek anlamına gelir. Biz, çocuklarımızın cesurca davrandığını fark ettiğimizde, onlar da fark etmeye başlarlar.

“Bu iş sende.”

Onların gereken becerilere ve araçlara sahip olduğunu biliyorsunuz bu yüzden güvenoyunuz onlara başarmak için ihtiyaç duydukları fazladan teşviki sağlayacaktır.

“Sana inanıyorum.”

Ebeveyn olarak, çocuğunuzun becerilerine inancınız var. Onlara duyduğunuz bu inancı açıkça dile getirdiğinizde bu inanç onlara da aşılanacaktır.

“Zor işleri başarabilirsin.”

İşler zorlaştığında, engeller aşılamaz görünebilir. Bu yüzden bu açık ifade onlara tam da duymak istedikleri şeyi, bu işin sıkı çalışma gerektirdiğini ve onların bunu başarabileceğini, söyleyecektir.

“Ne olursa olsun, seni seviyorum.”

Çocuklarımızın koşulsuz sevgiyi ifade eden sözcükler duymaya ihtiyacı vardır. Bu, sonuç ne olursa olsun, sevgimizin süreceği teminatını vermek anlamına gelir.

“Haydi beraber deneyelim.”

Bazen hepimiz yardım uzatan bir ele ihtiyaç duyarız bu yüzden ihtiyaç duyduklarında onlara uzanacak elin sizin olduğunu bildiklerinden emin olun.

“Bunu nasıl başardın?”

Sorular sorun. Zor bir işi başardıklarını gördüğünüzde “Bunu nasıl başardın? Tekrar yapman gerekse nasıl yaparsın?” deyin.

“Bu kulağa harika geliyor, biraz daha anlatabilir misin?”

Sadece çabalarını fark etmekten bir adım öteye gidin, detaylandırmalarını isteyin. Sonra da açıklarken seslerinde oluşan gururun tadını çıkarın.

“Ben nasıl yardımcı olabilirim?”

Gerçekten tıkandıklarında desteğinizi sunmaktan çekinmeyin. Yardım teklifinin masada olduğunu bilmelerine izin verin.

“Elinden gelenin en iyisini yap.”

Hiçbir zaman her şeyi kazanmamız, her şeyi başarmamız ya da her şeyi olmamız mümkün değildir. Ancak elimizden gelenin en iyisini yapabiliriz. Çocuklarımıza bunu öğretelim.

“Zor olduğunu biliyorum ama daha önce başardığını gördüm.”

Bunaltıcı görünüyor olabilir ama onlara daha önce başarılı olduklarına dair kanıtlar sunalım. Bu yine başarabileceklerine dair duydukları güveni yerine getirecektir.

“Sen yeterlisin.”

Sonucun ne olduğu önemli değildir — oldukları şekilde yeterli olduklarını bilmeye ihtiyaçları vardır.

“Beni gururlandırıyorsun.”

Açık ve isabetli – çocuğunuza bunu ne kadar sık söyleseniz azdır.

“Hayal kırıklığına uğradığımızda dahi, birbirimizi sevmeye devam edeceğiz.”

Hayal kırıklığı, öfke ve umutsuzluk gibi hisler tümüyle yaygın, insani duygulardır. Bu büyük duygulara rağmen bizler koşulsuz bir sevgiyle çocuklarımızın yanında olacağız.

“… olsa ne olurdu merak ediyorum”

Olasılıklar hakkında düşünerek merak duygusunu ve yeni bir düşünme biçimini uyandırmaya çalışın.

Metanetin ne anlama geldiğini biliyor musun?”

Çocuklar yeni sözcükler öğrenmeye bayılırlar. Onlara metanet, direnç ve tahammül gibi kelimeleri öğreterek bu hedeflere ulaşmalarını sağlayın.

“Bir hikaye duymak ister misin?”

Çocuklarınızla hikayeler paylaşın. Onlara engellerin üstesinden geldiğiniz, hedeflerinize ulaştığınız ve yıldızlara uzandığınız anılarınızı anlatın.

“Çılgınca bir şey denemek ister misin?”

Çocuklarınıza ulaşamayacaklarını düşündükleri şeylerle meydan okuyun (biraz çılgınca görünse de). Sizi de kendilerini de şaşırtabilirler.

“Bazen yeni şeyler korkutucu gelse de heyecan verici olabilir.”

Küçük çocuklar tanıdık gelen insanlara ve ortamlara tutunmaya yatkındırlar. Ancak yeni deneyimlerin ne kadar heyecan verici ve keyifli olabildiğini vurgularsak konfor alanından temkinle çıkmak için gereken özgüveni teşvik edebiliriz.

“Elinden geleni yaptığını biliyorum ve bu çabanla gurur duyuyorum.”

Sıkı çalıştıklarını ve ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını gördüğümüzde bu çabayı takdir edebiliriz. Ne de olsa hayatta önemli olan vardığımız nokta değil yolculuğun kendisidir.

“Bu konuda meraklı olduğunu görüyorum, haydi biraz daha derinden inceleyelim.”

Her yaştan çocukta merak ve keşif duygularını teşvik edin. Bunun sonucunda yeni bilgi ve deneyimleri özgüvenle aramaları daha muhtemeldir.

“Bazen hata yaparız ve öğrenmek tam da bu şekilde gerçekleşir.”

Büyümeye giden yol engellerle ve öğrenme deneyimleriyle doludur. Utanç duymadan ebeveynlik yaptığımızda çocuklarımızın hatalardan öğretici birer deneyim olarak faydalanmalarına yardımcı oluruz.

“Bugün kendini nasıl zorladın?”

Büyümek, değişmek ve risk almak konusunda sohbet başlatın. Her zorluk ve başarıyla özsaygı duygusu büyür.

“Benden sonra tekrar et, ‘Yapabilirim.’”

Olumlu ifadeler etkilidir, beyni yeniden programlayabilirler. Çocuklarımıza olumlu ifadeleri kullanmayı erken yaştan itibaren öğretirsek büyüdükçe bunun meyvelerini toplarlar.

Kaynak: Huffingtonpost