Kadının Allah katında ayrı bir değerinin olduğu hamilelik dönemine bahşedilen sevabı ve doğum yapınca günahların silinip silinmediğini sizlere derledik. İşte hamilelik döneminin önemi…
Dokuz aylık yaşanan hamilelik süreci, kadının vücudunda bazı değişikliklere yol açar. Bu biyolojik değişiklikler, bazı kadınları diğerlerinden daha çok etkiler. Her anne adayı bu zamanlarda hem fiziksel değişikler hem de duygusal çalkantılar yaşar. Bu dünyada ayağımıza bir diken batsa bile günahlarımıza kefaret olacakken hamilelikte yaşanan zorluklarının müjdesini ise Allah (cc) bizlere bildirmiştir. “Kadın, hamile olduğunda, gündüz sâim (oruçlu), gece kâim (namaz kılıp, Kur-an okuyarak) ve Allah korkusu kendisinde galib olan bir mücahid sevabı hak eder. Onu ağrı tuttuğunda kendisine verilecek sevabı mahlukattan kimse bilemez. Bebeğin her emişinde ve soğurmasında bir can ihya etmiş gibi sevab alır. Ve sütten kestiğinde ise bir melek sırtını okşar ve: “Ha bir daha” der.” ( Ramuz el e-hadis).
Doğmamış bir bebeğin bizlere vesile olduğu bunca güzellikler elbette ki doğunca kat kat daha fazla olacaktır. Hamilelik sürecinde açılan sevap kapılarına bir de doğum olunca af kapıları da eklenir. Her kadının doğum süreci farklı olsa da tüm kadınların kendine göre ağrısı olmaktadır.
Allah (c.c.) bu zamanları kadınlar için mağfiret zamanlarına dönüştürür. Şayet bir anne hamileyken, doğum yaparken veya emzirirken vefat ederse şehit olarak yazılır. Kadın hamileliğinde, doğum yapıncaya ve çocuğun emmekten kesileceği güne kadar, Allah yolunda nöbet bekleyen mücahit gibidir. Bu zaman ölürse de şehit ecri vardır. (Taberani)
Şehit nedir? Şehit Allah (cc) yolunda savaşan ve bu uğurda can veren kimsedir. Bu mertebe o kadar yüksektir ki şehit olarak can veren kimsenin kul hakları ve farz borçları hariç bütün günahları affolunur.
HADİS-İ ŞERİF: ”Hamileyken, doğum yaparken veya lohusayken ölen kadın şehittir.” (Ebu Davud)