İlk kez anne olmak, kadınlara göz korkutucu bir deneyim olarak görünür. Bu yazımızda ilk kez anne olan kadınların en yaygın 7 hatasından bahsedeceğiz.

İlk kez anne olan kadınların bazı hatalar yapması yaygındır ve son derece normaldir. Bu en yaygın 7 hatayı önceden bilmek, hata yapmaktan kaçınmak için gerekli önlemleri almanıza yardımcı olacaktır.

Yeni anne olan kadınlar, bebeklerini tam olarak nasıl tutacakları ve onlara nasıl davranacakları konusunda bazı endişeler yaşarlar. Bu yüzden de bu konuda bilgi edinmek için her türlü kaynağa başvururlar. Buna rağmen bazı hataları yapmak kaçınılmazdır.

Bebeğinizle doğduğu ilk günden itibaren bağlantı kurmak istiyorsanız, bu listede deneyimsizliğinizden kaynaklanan en yaygın 7 hatanın ne olduğuna bir göz atabilirsiniz. Muhtemelen bunlardan birkaç tanesi size tanıdık gelecek.

İlk kez anne olanların en yaygın 7 hatası

İçgüdülerinden kuşku duymak

Kendinize inanın. Doğanız gereği, bebeğinize bakmak ve ona gerekeni verebilmek için yeterlisiniz. Bebeğiniz ihtiyaçlarını yeterince ifade edemez ve annelik içgüdünüz bebeğinizin hayatta kalması için çok önemlidir.

Anne olduğunuzda, hisleriniz daha da güçlenir, derin uykuya geçemezsiniz, bedeniniz yorgunluğa ve acıya karşı dirençli hale gelir. Bunların hepsi çocuğunuzu mümkün olan en iyi şekilde yetiştirebilmeniz içindir.

Duyularınıza, bedeninize, içgüdünüze ve annelik rolünüze güvenirseniz, her şey yoluna girecek. İç sesinizi dinleyin!

Her şeyi yanlış yaptığına inanmak

İlk başta bir şeyleri doğru yapıp yapmadığınızı tam olarak bilmeseniz de, her şeyi yanlış yaptığınızı asla düşünmeyin! Kendinize çok sert davranmayın. Bunu ilk kez yaşıyorsunuz ve elinizden gelenin en iyisini, büyük bir sevgi, istek ve özveri ile yapıyorsunuz. Önemli olan da bu!

Annelik, sürekli öğrenmenin bir yoludur. Hata yapmaktan korkmayın; hepimiz deneyimlerle bir şeyleri öğreniriz. Kendinizi korkulardan ve gereksiz beklentilerden kurtarın ve anne olmanın tadını çıkarın.

Kendi bakımını aksatmak

İlk kez anne olduğunuzda, tüm dikkatinizi yeni doğan bebeğinize verirsiniz. Ancak aynı zamanda vücudunuza, sağlığınıza ve görüntünüze de özen göstermenin çok önemli olduğunu unutmamalısınız. Bebeğiniz size bağımlıdır ve kendinizi iyi hissetmiyorsanız, bunu fark edeceklerdir.

İyi beslenin, bol su için, bebeğinizle yürüyüşe çıkın, iyi görünmeye çalışın. Dinlenmek için zaman ayırın, duş alın, saçlarınıza özen gösterin, manikür yapın ve eşiniz, arkadaşlarınız ve ailenizle baş başa zaman geçirin.

Bu, kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlayacak ve bir şeyleri yanlış yapmaktan çok fazla endişe duymayacaksınız. Kendinize baktığınızda emin olun çocuğunuz da size minnettar olacak.

Yardım isteyememek veya yardımı kabul etmemek

Bir süre bebeğinizden ayrı kalmaya ihtiyacınız varsa kendinizi suçlu hissetmeyin. Yorgun olduğunuzda yardım istemekte sorun yoktur; ayrıca kendi başınıza veya eşinizle birlikte olmak için de zamana ihtiyacınız var. Aileniz ve arkadaşlarınız size yardımcı olmaktan mutluluk duyacaklardır ve bu yüzden onların yardımını kabul etmeyi öğrenmelisiniz.

Kendi başınıza olmayı isteyerek ve bebeğinizi bir başkasına bırakarak bencil olduğunuzu düşünmeyin. Tam tersine bazen yapabileceğiniz en büyük hata yardım istememek olabilir.

Siz biraz kendinize zaman ayırırken, bebeğinizi güvenilir ellere bırakmakta bir sakınca yoktur. Aile üyeleriniz de bebeğinize sizinle aynı özeni gösterecektir.

Bebeğin günlük rutininde babaya görev vermemek

Baba, bir çocuk için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, en başından itibaren bebeğinizin tüm günlük bakımına dahil olması gerekir. Çocuğun doğru gelişimi için baba ile çocuk arasındaki bağı güçlendirmeye çalışmalısınız.

Partnerinize güvenmeniz ve bebeğin bezini değiştirmesine ve onu yıkamasına izin vermeniz çok önemlidir. Baba, çocuğu uyutma ve onu yürüyüşe çıkarma gibi aktivitelerde de yer almalıdır. Unutmayın ki ona izin vermediğiniz sürece bunları öğrenemez.

Anne olduğunuzda, hisleriniz daha da güçlenir, derin uykuya geçemezsiniz, bedeniniz yorgunluğa ve acıya karşı dirençli hale gelir. Bunların hepsi çocuğunuzu mümkün olan en iyi şekilde yetiştirebilmeniz içindir.

Evden dışarı çıkmamak

Evde kalırsanız bebeğinizin hastalanmayacağını düşünebilirsiniz. Çocuğunuzun antikor geliştirmesi için dışarı çıkması gerekir. Çocuk bu anlamda ne kadar korunursa, dışarı çıktığınızda mikroplara yakalanma olasılığı o kadar yüksektir. Bu yüzden çocuk doktorunuzun onayıyla çocuğunuzu dışarı çıkarmalısınız.

Üstelik, sürekli evde kaldığınızda doğum sonrası depresyona yakalanma riskiniz daha yüksektir. Bununla birlikte bebeğin yanında sigara içmekten kaçınmalı ve onu dışarıdaki havaya göre uygun şekilde giydirmelisiniz.

Kendinizi eve kapatmayın, yürüyüşe çıkmanın tadını çıkarın, bebeğinizin size ve hayata tamamen güvenmesine izin verin. Böylelikle büyüdüğünde kendine güvenmeyi de öğrenebilir.

Bebeğin ağlamasına izin vermek bir başka yaygın hatadır

Bir bebeğin kendini yorana kadar ağlamasına izin vermek tamamen temelsiz bir teoridir.

Ağlamak, bir bebeğin kendini ifade etmenin tek yoludur.

Bebekler ağladığında, bunun nedeni bir şeye ihtiyaç duymalarıdır. Bu nedenle onları kucağınıza almalı, sakinleştirmeli ve ihtiyaçlarını karşılamalısınız. Bebek acıkmış veya bezini kirletmiş olabilir, üşümüş veya terlemiş de hissediyor olabilir.

Gördüğünüz gibi, dikkate alınması gereken birçok konu vardır ve her şeyin en başından mükemmel şekilde gitmesini bekleyemezsiniz. Ancak endişelenmeyin; harikalar yaratacaksın ve çocuğunuz size sonsuza dek minnettar kalacak. Pişmanlık duymadan hayatın bu güzel aşamasının tadını çıkarın!