Geçen hafta Antalya seminerimde bir baba “Hocam karne hediyesi hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sordu.
Karneleri almaya sayılı günler kalmışken burada da karne hediyesi konusunu gündeme getirmek istedim.
Karne hediyesini hiçbir koşula bağlamamak gerekir.
“Takdir alırsan bisikleti alırım. Yoksa unut!”, “Karnende bir zayıfın olsun tatil falan yok! gibi cümlelerle karne ödülünü bir koşula bağlıyorsak karne hediyesine sonuna kadar karşıyım. Çünkü burada ödül ve ceza söz konusudur ve çocuğun amacı cezadan kaçmak ya da ödüle ulaşmaktır.
Biz iç motivasyonu yüksek çocuklar yetiştirmek isteriz. Yani başarının kendisi zaten ödüldür ve çocuğun bu duygu için başarılı olmayı istemesi gelecekte başarılı ve yaşam doyumu yüksek bir birey olmasını etkiler. Aksi takdirde her başarısı için bir ödül bekler.
İçimizden geliyor ve karne hediyesi vermek istiyorsak ” Bir yılı daha atlattın. Tebrik ederim.” gibi bir cümle kurarak çok da pahalı olmayan ama çocuğu memnun edecek bir hediye alabiliriz. Burada önemli olan karnedeki notlardan hiç bahsetmemek, hediyeyi koşula bağlamamaktır.
Ülkemizde eğitim alamayan ya da çok zor koşullarda eğitim öğretim hayatına devam eden çocukları bir düşünün. Eğitimin kendisi aslında bir ödül ve eğitimi konusunda desteklenen çocuklar ödülün en büyüğünü alıyorlar değil mi?
Yine de siz “Eğitimin kendisi ödül daha ne istiyorsun. Bak okuyamayan kaç çocuk var bu ülkede?” demeyin sakın…
Kalpleri kırmayalım, hediyeleri abartmayalım… 🙂
Akademisyen Anne – Saniye Bencik Kangal