Sanki birisi kafanıza silah dayamış ya da biraz sonra istemediğiniz halde çok yüksekten atlayacakmışsınız gibi huzursuz mu hissediyorsunuz? Eğer böyle hissediyorsanız, muhtemelen çok ciddi bir kaygı yaşıyorsunuz demektir. Bu yazıda sizlere, kaygı ile baş etme yöntemlerinden bahsedeceğim.
[This post contains advanced video player, click to open the original website]
1. Geçmişte Yaşadığınız Benzer Kaygıları Düşünün
İnsan, unutan bir varlıktır. Geçmişte yaşadığımız olumsuz durumları nasıl çözdüğümüzü; öncesinde ve sonrasında neler hissettiğimizi kolay unutabiliyoruz. Şuanda yaşadığınız ve size kaygı hissettiren bir olayı düşünmenizi istiyorum. Çok yüksek ihtimalle, geçmişte bir benzerini daha yaşamışsınızdır. Peki, o zaman ne yapmıştınız? Öncesinde neler hissetmiştiniz? Belki ümitsizdiniz, belki de çözülemeyecek bir problem olarak görüyordunuz; ancak sonrasında o problemi çözdünüz ve hayatınıza devam ettiniz. Peki, nasıl çözdüğünüzü hatırlıyor musunuz? Bunu hatırlamanız, şuanki problemi çözmenize ve hissettiğiniz kaygıyı azaltmanıza yardımcı olacaktır.
2. “En Kötü İhtimal Nedir?” Sorusunu Cevaplayın
İçinde bulunduğunuz durum size çok kötü hissettiriyor, çok kaygılı ve çok gerginsiniz; “Allah’ım ben mahvoldum, bittim” diye düşünüyorsunuz. Aslına bakarsanız; “mahvolmak”, “bitmek” gibi kavramlar, bizim için çok soyut kalıyor. Mahvoldunuz, ama nasıl mahvoldunuz? Kaygı hissettiğiniz zamanlarda, kendinize şu soruyu sormalısınız; “En kötü durumda ne olur?”. En kötü ihtimal nedir? “Cevabı düşünmek istemiyorum” diye düşünmeyin; bir yere oturun ve sağlıklı bir şekilde düşünün. Yaşadığınız bu problemde en kötü ihtimal neleri kapsıyor? En kötü ihtimalle karşı karşıya kalırsanız, nasıl bir yol izlersiniz? Çoğu zaman, sizi kaygılandıran şeylerde “En kötü ihtimal nedir?” sorusuna vereceğiniz cevap, aslında o kadar da kaygılanacak bir şey olmadığını gösterir.
3. Sorunu Bir Kenara Bırakmayı Öğrenin
Kaygılandığınız zamanlarda kendinize; “En kötü ne olabilir?” sorusunu sormanız gerekiyor. Geçmişte girdiğiniz sınavları düşünmenizi istiyorum. Çok zorlandığınız bir soru var ve o soruyu ne kadar uğraşsanız da çözemediniz. Soruyu orada bırakıp, diğer soruları çözdükten sonra geri döndüğünüzde, o zorlandığınız soruyu çok daha kolay bir şekilde çözdüğünüzü fark edersiniz. Bunun nedeni; bir konuya ya da bir soruna odaklandığımızda ve onu çözemediğimizde, zihnimizin arka planda bir köşesinin o problemle uğraşmaya devam etmesidir. Bu da, geri döndüğümüzde o sorunu çözmemizi daha kolay bir hale getirir.
Bu noktada, bir sorunu çözemediğinizde, önünüze bakıp başka şeylerle uğraşmayı başarabilmek çok önemlidir. Şimdi, hayatınızdaki sorunları da böyle düşünmenizi istiyorum. Çözmeniz gereken bir konu var ve bu konu size kaygı hissettiriyor. Uğraşıyorsunuz, düşünüyorsunuz; ancak bir şekilde çözemiyorsanız, onu orada bırakmalısınız. Bırakın o problem bir kenarda dursun. Daha fazla düşünüyor olmanız, onu daha kolay çözebileceğiniz anlamına gelmiyor. Bu süreçte, farklı şeylerle oyalanmayı deneyin; bu problemin çözülecek bir tarafı varsa; zihniniz arka planda onu çözmek için elinden geleni yapacaktır.
4. İleride Olabilecekleri Düşünün
Kaygı yaşarken çoğu zaman o ana hapsoluyoruz. Sanki, hayatta o sorundan başka bir sorun yokmuş, onu çözmezsek mahvolacakmışız gibi hissediyoruz.
Ancak kendimden örnek verecek olursam, kaygılandığım zamanlarda kendime her zaman şunu söylerim; “Geriye dönüp baktığında, 1-2 ay sonra belki de o problemi hatırlamayacaksın, sana çok da önemli bir olaymış gibi bile gelmeyecek”. Böyle dediğim zaman, genellikle rahatlarım. Şimdi, sizden de bunu yapmanızı istiyorum. Sizi kaygılandıran durumu bir düşünün. Bir de 6 ay sonrasını düşünün. Aradan 6 ay geçtikten sonra o olay size nasıl hissettirecek? Kaygılandığınız zamanlarda, büyük resmi görebilmek ve daha ilerisini düşünebilmek, yaşadığınız kaygıyı azaltacaktır.
5. Kaygılarınızı Güvendiğiniz Kişilerle Paylaşın
Çalıştığınız yerde patronunuzun sizin hakkınızda kötü düşünceleri olduğunu ve belki de sizi kovmak istediğini düşünüyorsunuz. Bunu düşünmekten dolayı çok fazla kaygılısınız. Belki bu durum yüzünden geceleri uykuya dalmakta zorlanıyorsunuz, uykusuz geceler geçiriyorsunuz. Bu durumu düşünmekten, bir süre sonra o kadar gergin bir hale geliyorsunuz ki; günün birinde bir arkadaşınıza konuyu açıyor ve içinizi döküyorsunuz. “Patronum benim hakkımda böyle düşünüyormuş gibi geliyor” diyorsunuz ve o an arkadaşınız da size aynı şeyleri hissettiğini söylediğinde, kendinizi inanılmaz rahatlamış hissetmeye başlıyorsunuz. Peki, burada sizi rahatlatan şey nedir?
Sizi kaygılandıran şeyleri içinizde çok fazla tutmak, referans noktasını kaybetmenize neden olur. “Doğru mu, yanlış mı?”, “Gerçekten kaygılanacak bir durum var mı?” Bu noktayı kaybediyorsunuz. Bu gibi durumlarda, kaygı duyduğunuz şeyi güvendiğiniz birine açıklamak, sizi gerçekçi bir noktaya getirebilir. Yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi; patronunuzun ya da müdürünüzün belki de herkese olan tavrını siz kendinize özel olarak algıladığınızda, kaygı yaşamaya başlıyorsunuz. Bir arkadaşınızla konuştuğunuzda, aynı durumun herkes için geçerli olduğunu öğrenmek, ciddi bir rahatlama yaşamanıza yardımcı oluyor. Bu nedenle, size kaygı hissettiren bir durum varsa, bunu güvendiğiniz bir arkadaşınıza danışmak size çok iyi gelecektir.